#SağlıklıBirZihinİçin…

Bilim, Sinirbilim

Sağlıklı bir zihine sahip olmak ve ilerleyen yaşlarda zihinsel hastalıklara yakalanma rsikini mümkün mertebe azaltmak için neler yapılması gerektiği en çok gelen sorular arasında. Aslında bu işin sihirli bir formülü yok. Herkes etrafındaki uzun yaşayan ve zihinsel işlevleri gayet yerinde işleyen insanlara bakarak bayağı bir ipucu elde edebilir. Fakat bilimsel çalışmalar da son yıllarda bu konuyla ilgili oldukça ilginç ipuçları veriyor.

Her şeyden önce, tüm beden için olduğu gibi beyin ve zihin için de dengeli bir beslenme ve dengeli bir yaşam adeta altın bir anahtar hükmünde. Denge sadece beslenme olarak anlaşılmamalı; aynı zamanda zihinsel denge de çok önemli. Ayrıca fiziksel hareket ve zihni meşgul edici faaliyetlerde bulunmanın, beynimizin sağlığı açısından çok önemli olduğunu biliyoruz.

Şimdi, geçenlerde twitter’da bir seri halinde paylaştığım #SaglıklıBirZihinİcin etiketli mesajları buraya toplayıp bazılarına kısa açıklamalar yapalım:

Sağlıklı Bir Zihin İçin;

  • Az yiyin: Tıbbi olarak ömrü uzattığı bilinen 2 şey var: 1. Az yemek (kalori kısıtlaması); 2. Hareket (egzersiz). Bunların faydası beyin için de geçerlidir.
  • Her gün yeni bir kelime öğrenin: Kelime hazinesine yapılan her katkı bilişsel süreçleri doğrudan etkileyerek zihinsel sağlığa olumlu etki yapar.
  • Günde bir kez gerçekten açlık hissedin: Açlık duygusu tam olarak oluşmadan yemek yenildiği takdirde, mideden ghrelin adlı hormon yeterince salgılanmıyor. Bu hormon, ancak tam açlık durumlarında salgılanır ve en önemli etkileri arasında, büyüme hormonunun salgılanmasını artırmak (vücudu dinçleştirmek) ve beyinde özellikle hafıza ile ilgili bölgelerin çalışmasına olumlu katkı sağlamak ilk sıralarda sayılabilir.
  • Her gün en az bir kez, en azından hafifçe terleyecek kadar yorulun: Hareket beyin kan dolaşımını artırarak zihinsel faalyietlerin düzene girmesini sağlar. Ayrıca terleyecek kadar aktivitede bulunmak, tüm metabolizmayı düzenlediği gibi, beyin için fardalı bir çok hormonun düzeyini artırır.
  • Her hafta üç-dört kelimenin etimolojisini öğrenin: Kelimelerin anlam kökenleri ile birlikte öğrenilmesi, dil algılama alanalarının ve dolayısıyla entelektüel beyin işlevlerinin kapasitesini ve kalitesini yükseltir.
  • Yılda bir-iki kez yeni bir motor beceri kazanın (bir enstrüman çalmak, bir spor dalını öğrenmek gibi): Yeni motor beceriler, beynin yeni hücreler ve yeni bağlantılar üretmesini sağlayarak beynimizi genleştirir.
  • Bilmediğiniz konularda sorular üretmeye çalışın (cevaplar önemli değil).
  • En az bir sanatla alakalı hobi geliştirin: Sanatsal alanlarda yapılacak her türlü faaliyet, beynin bütüncül algılama ve üretim sistemlerini faaliyete geçirerek tüm zihinsel sistemin uyum içinde çalışmasını sağlar.
  • Kalem ve kağıt kullanma sıklığınızı artırın: Dijital çağda kullanımı gittikçe azalan kalem ve kağıt, yazı yazmak ve resim çizmek denen çok önemli ve incelikli becerilerden de mahrum kalmamıza neden oluyor. Beyinde oldukça büyük alanların tahsis edildiği bu yetenekler kullanılmadıkça ilgili alanlarda yapısal bozulmalar ve yozlaşmalar başlayabiliyor.
  • Rutinlerden kaçının: Beynimiz, ne kadar karmaşık olursa olsun, rutin işleri yaparken efor harcamaz ve bundan bir fayda elde etmez. Rutinin dışına çıkmak bilinci uyarır ve farkındalık düzeyimizin artmasını sağlar.
  • Her gün kat ettiğiniz yolların alternatiflerini kullanmaya çalışın: Farklı rotaların kullanılmasının beyni yapısal olarak geliştridiği ispatlanmıştır.
  • Zihin haritası (mindmap) kullanmayı öğrenin: Planlama ve düşünce akışı için kullanılan zihin haritalama teknikleri, bilişsel işlevler içn oldukça faydalı sonuçlar veriyor. İnternette konuyla ilgili bir çok yazılım bulunabiliyor; bir örnek şurada: http://freemind.sourceforge.net/wiki/index.php/Main_Page
Bir zihin haritası (mind map) örneği.
  • Ciddi kararlar öncesinde yürüyüş yapın: Hafif egzersiz, beynin dolaşım ve metabolizmasını düzene sokarak daha sağlıklı düşünmenizi ve karar vermenizi sağlayabilir.
  • Sevebileceğiniz her şeyi sevin ve sevdiklerinizi yakınınızda tutmaya gayret edin: Sevgi hissi, beyinde çok olumlu etkiler yapan bir dizi değişimi tetikler.
  • Günlük olaylarda hayret edebileceğiniz milyonlarca detay ve bağlantıya dikkat edin, gerekirse bu konuda notlar alın. Neler görebildiğinize ve algınızın açılma oranına şaşıracaksınız. Fotoğrafçılık bunun için iyi bir başlangıçtır.
  • İnandıklarınızla yaptıklarınız arasındaki dengeyi sürekli sorgulayın: İnançlara aykırı bir kişisel yaşam içsel çatışıklığa, stres durumunun ortaya çıkmasına ve beynin yaşlanmasına neden olur. O yüzdenolduğunuz gibi görünmeye yahut göründüğünüz gibi olmaya gayret edin.
  • Haftada bir kez “kesin olarak bildiğiniz bir şey”den şüphe etmeye çalışın! (Çok eğlenceli ve öğreticidir) Özellikle kesin bildiğimizi sandığımız konularda ne kadar az “bilgimiz” olduğunu bize göstererek, edindiğimiz fikirlerde daha özenli davranmamız konusunda güzel bir egzersizdir.
  • 30 günlük sürelerle her gün tekrarlayabileceğiniz basit alışkanlıklar geliştirin (günde 50kr biriktirmek gibi): 30 günlük bir rutin, kalıcı alışkanlık haline dönüşür.
  • Fırsat buldukça aynada kendinize gülümseyin ve bunu içtenlikle yapmaya çalışın: Beyin beden hareketlerini kontrol ettiği gibi, beden hareketleri de beyne geri bildirim yapar ve bu geri bildirimin ruh durumumuz ve beyin çalışma ritmimiz üzerinde inanılmaz etkileri vardır. Eğer kendinize bakarak aynada gülümserseniz, beyniniz bunu bir mutluluk sinyali olarak alır mutlu olacağınız devreleri gerçekten de faaliyete geçirir. Hatta sadece kendi kednine gülümsemek bile aynı etkiyi yapan bir egzersizdir. Gerçekten de daha mutlu hale gelirsiniz!
  • Her fırsatta şükredin: Şükran hisleri, zihinsel durumu düzenler, huzur verir.
  • Arada bir (dini yükümlülüklerin dışında) belli gıdalar için oruç tutun. Et ve şeker orucu özellikle faydalıdır. Sürekli benzer gıdalarla beslenmek de “rutin”dir ve kaçınılması gereken bir durumdur. Ayrıca açlık durumu ve belli besinlerin belli zamanlar boyunca alınmaması, beyin dokusunun toksinlerden arınmasını ve yenilenmesini kolaylaştırır.
  • Sizi endişelendirecek şeyler yerine mutlu edecek şeylere odaklanın (özellikle sosyal medya ve haberlerde!): Stresli haberlerin, beyinde stres tepkilerini harekete geçirdiği ve uzun dönemde bütün vücut fizyolojisini bozarak yüksek tansiyon gibi bir çok hastalığa zemin hazırladığı bilinmektedir.
  • Zaman planlaması çalışmaları yapın (uymasanız bile!): Zaman planlaması, zihnimizin zaman algısını genişletir ve işlerimizde daha verimli olmamızı sağlar.

Örnekler fazlasıyla çoğaltılabilir. Fakat ana konu, beyni boş ve hareketsiz bırakmamaktır.
İleride listemizi biraz daha genişleteceğiz…

Son olarak; benim gibi yapmayın, siz her gece vakitlice uyuyun 🙂
Sağlıklı günler…

Not: Bu tavsiyeler tek bir kişinin hepsini uygulaması için değildir; herkes kendisine uygun gelen bir kaç yöntemi deneyerek hangisini daha kolay uygulayabileceğini görmelidir.
Clarity: Şeffaf bir beyinde gezinmek…
Kahvenin hatırı mı hafızası mı?

İLGİLİ YAZILAR:

İslam ve müzik üzerine

Yıllardan beri İslami çevrelerde “müziğin haram olup olmadığı” tartışması sıklıkla gündeme gelir. Son günlerde bir ilahiyatçının açıklamaları da yine gündemin ibresini kısa süreliğine de olsa bu yöne çevirdi. Yakın geçmişte İslam dinini…

15. Psikiyatri Güz Okulu

“Sinirbilimden Sosyal Bilimlere Psikopatoloji”   30Ağustos-2 Eylül 2014 – MALATYA İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TURGUT ÖZAL KONGRE MERKEZİ İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Tarafından 2000 yılından bu yana düzenlenen Psikiyatri Güz Okulu on beş yıllık…

Zihnimizin gizli hazinelerinden bir numune: Örüntü algısı

Etrafımızda olan biten olayları, gördüğümüz nesne ve biçimleri, yahut etrafımızdaki çeşitli davranış biçimlerini anlamak yahut anlamlandırmak için akıl yürütme melekelerimizi kullanıyoruz. Zihnimizin önemli yeteneklerinden bir tanesi, etrafımızda olan-biten ve gözümüze…